6 Nisan 2015 Pazartesi

TERAPİ KÖPEĞİ İLE YÜRÜME TERAPİSİ'NİN ARTILARI

Çocuğunuz sizden: "Bugün fizik tedavi seansına gidiyoruz"u duyacağına: "Haydi hazırlanalım! Bugün Poka ile yürüyüş yapacağız" cümlesini duysa? İki önerme arasında bir fark olur mu? Bunun yanıtının: "Evet! Kesinlikle evet!" olduğunu düşünüyorum. 

Peki ya çocuğunuzun, yumuşak tüylü, pamuk kalpli bir köpek sayesinde terapiye ilgisinin artacağını söylesem?

Terapi köpekleri, yürüme terapisi sırasında sevimli bir motivasyon aracıdır. Çocuğunuz çalışmaya daha büyük istekle katılır. Kabuğundan daha kolay çıkar ve daha çok gülümser.

Bir fiziksel terapi seansı düşünün ki çocuk, odanın diğer köşesinde kuyruk sallayarak kendisini bekleyen bir köpeğe doğru yürümek için heveslenmesin? Mümkün mü? Terapilerde işte bu motivasyondan faydalanılır. Köpek ile yürüyüşlerde göz koordinasyonu ve odaklanma da gelişir, vücut dengesi artar. 

Terapi sırasında çocuğunuz başarı sağladığında, kendine güveni artar. Fiziken geliştiği gibi sosyalleşir de. İçe kapalı davranışlar yerine, dışa dönük bir yapı sergilemeye başlar. Köpeğe komut veren çocuğun konuşma hevesi artar. 

Ve belki de en önemlisi, Çocuğunuz bir canlı ile iletişim kurduğunda, duygusal bağ kurmanın da pratiğini yapar. 





KÖPEĞİN İNSANLA PARALEL EVRİMİ

İlk insan (homosapiens) ateşin başında, avının bir parçasını kurda attı. Kurt da karnını doyurmak uğruna ilk insana doğru bir adım ilerledi. Ve tarih öncesi çağda köpeğin hikayesi işte böyle başladı.

Kendisi de vahşi olan ilkel insan, kurttan korkmamıştı. Çünkü dönemin diğer hayvanlarına kıyasla kurt, gerçekten de korkulacaklar listesinin sonundaydı. Hatta kurt yavruları, ilkel insana sempatik bile gelmiş olabilir. İnsan-kurt arasındaki iletişim, binlerce yıl sürecek derin sevgi bağının güçlenmesine neden oldu. Bu yavrular farklı coğrafi konum ve iklimlere adapte olup fiziksel değişim, evrim geçirdiler. Kurdun üç temel özelliği olan: Avcılık, bekçilik ve sosyallik bu omurgalı memeliyi, insana daha da yakınlaştırdı. Böylelikle kurt ehlileşti.

Avcı ve bekçi olması insanoğlunun beslenme ve korunma ihtiyacında önemli rol oynarken; sürü deneyiminden gelen sosyal olma özelliği ile kurt, insan ailesine/sürüsüne dahil oldu. Böylelikle kurt evcilleşti.

Kurdun DNA yapısı adaptasyona açık ve çok uygundu. DNA yapısının elverişliliği ve yukarıda saydığımız sebepler sayesinde kurdun farklı bir türe evrimi gerçekleşti. Milyonlarca yıl süren bu ilişki sonunda kurttan doğan bu yeni tür eğitilebilir hale geldi. Ve biz ona "köpek" adını verdik. Köpek ırkı; kurdun avcılık, bekçilik ve sosyallik özellikleri kaybetmedi.

Köpeklerin insan sağlığı için tedavilerde ve terapilerde kullanılması 1970'li yıllara denk geliyor. Amerikalı psikiyatrist Boris Levinson, terapiye gelen çocukların kendisine kapalı olduğunu ama köpeği Jingle'a merak ve ilgi duyduklarını gözlemledi. Böylelikle köpeğini terapilere dahil etti. 

Köpekle terapi konusunda çalışmalar yapan terapistlerin hazırladıkları raporlar sayesinde Amerika'nın birçok eyaletinde yasalar değişti. Terapi alanında kullanılacak köpekler: Hastanelere, kliniklere, rehabilitasyon merkezlerine ve okullara giriş hakkı kazandı. 

Poka ve Sertifikası


Labrador Retriever, sakin ve sabırlı mizacı ile çocuklarla çalışmalarda avantaj sağlayan bir tür. Poka, Temel İtaat Eğitimi'ni aldıktan sonra Down Sendromlu ve Otizmli çocuklar ve aileleriyle bireysel çalışmalar yaptı. Daha sonra, Japon Animal Theraphy Association (JATA) ile kurulan bağlantının ardından "Terapi Köpeği" sertifikasını aldı. Bu sertifika, Japon hükümetinin tanıdığı ancak Türkiye'de kurumlara girişte ne yazık ki tanınmayan bir belge. Ülkemizde, Kör Köpekleri'nin dahi kamusal alanlara sahipleriyle girme hakkının olmadığı düşünülecek olursa, önümüzde epey engelli bir yol olduğu net olarak görülebilir. 

Köpeklerin özel durumdaki çocuklarla ilişki kurarak, azımsanmayacak faydalar sağladığı, defalarca deneyimlenerek kanıtlanmış bir gerçek. "Poka ile Terapi"nin bundan sonraki hedefi, terapistler ve üniversiteler ile çalışmalar gerçekleştirerek bilimsel bir alanda adım atmak.